Önce 5 büyük tahta yemek kaşığı unu kaba koydum. Tuzunu bir yemek kaşığı olarak ekledim. Sonra unun ortasını havuz yaptım ve içine yoğurdu koyalım. Miktarını sorarsanız 5-6 yemek kaşığı diyebilirim. İçine paket hamur kabartma ekleyin. Kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğurun. Yarım saat kadar dinlendirirsenin daha güzel oluyor. Sonra oklava yardımıyla biraz kalınca açıyoruz. Benim kare şeklim var onunla yapıyorum, bardak yardımıylada kalıplar kesebilirsiniz. Kızdırılmış yağda pofuduk pofuduk oluncaya kadar kızartalım. İnanın denemenizi tavsiye ederim. Özellikle kahvaltılarımızın vazgeçilmezi oldu.Uzerine bal
, recel yada sarelle.... Damak zevkinize göre isteğinize kalmış, yaparsanız yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden afiyet olsun :)
Gönderen
Gülcan SEYRAN
yorum (0)
Yeni bir yılı karşılamaya 4 gün kalmışken duygularımı paylaşmak istiyorum ... ... Çok çabuk geçmiş zaman avuçlarımdan; daha dün gibi cocukluğum!! okul zamanlarım hayal gibi sanki yaşanmamışda film şeridi gi
bi kendimi gösterime katılmış gibi hissediyorum.Eve girmek bilmediğimiz oyun zamanlarım tozu toprağı doyasıya savurduğum günlerim, ağaçlara tırmanıp dalından koparıp yediğimiz meyvelerin tadı evet hepsi '' tadı damağında '' derler ya öylesi güzel zamanlar!!! şimdi kendimi elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi hissediyorum. Arkadaslarım; kutu kutu pense, yakartop, istop,beştaş,yüztaş, dansa davet ip atlama saklanbaç vs. o kadar oyunu paylaştık ki cocukluğuma doydum esasında ama hep bir tarafımı eksik hissedeceğim.Geçen zamandan bugüne bir çok eksikle girdik ve birçok eksiğimizi tamamlamaya çalışırken kum zerrecikleri hızını almadan akmaya devam ediyor... Günler öncesinden meyveler alınırdı portakal, elma, muz, mandalin en başta yerlerini alırlardı.Nedense abartı gibi gelmesin ama normalde aldıklarımızdan daha bir parlak gelirdi gözümüze ayrı bir büyüsü vardı sanki.Kuru meyveler çerezler ve içecekler ana yemekte hindi var büyük bir titizlikle hazırlanırdı gecesine... Çocukken biran önce büyümek istediğim o koskoca geçmek bilmeyen 12 ayı şimdi durdurmak istiyorum herkes yanımda olsun tüm sevdiklerimle!!! Yine kocaman insanlar olalım ama içimizdeki çocuklar hic büyümesin. Yeni bir yılı devirirken umutlarınız hep daim olsun, tüm güzellik ve iyilikler hepimizle birlikte olsun..Bir daha getiremeyeceğimiz eski yıl acısıyla tatlısıyla güle güle... Şimdiden Hepinize Nice Mutlu Seneler
Gönderen
Gülcan SEYRAN
yorum (1)
Anlatılması tarifsiz duygu ANNELİK... 10 Mart 2006 sabahı heycanlı uyanış ve koşuşturma küçük meleğim DEFNE'me kavuşacağım.Hava yağışlı ve soğuk!! yerlerdeki küçük su birikintileri donmuş, ilkbahar mevsimini karşılamaya hazırlanırken kış son çaresizliğiyle kendini hissettiriyor. Nihayet hastaneye vardık ağlama,sevinç, heycan, hüzün tüm duygularım birbirine karıştı ve işte ameliyathane!!! Eşim benden heycanlı dokuz doğurmak hakikaten yerinde terim baba lar icin, vedalaşıyoruz ve sedyeye uzandım doktorum sakinleştiriyor hemsireler başımda :) radyo powertürk :) çalıyor. biraz sabır bebeğimi kucağıma alıcam dakikalar geçiyor inceden bir ağlama sesi ..Kücük kızım iyiki dogdun iyiki bana bu duyguyu yaşattın...cok minik çok çaresiz canım kızım tarifsiz duygum DEFNE'm EVİMİZE HOSGELDİN....
Gönderen
Gülcan SEYRAN
yorum (0)
HERSEYDEN UZAKTA
Herkes arada bir yapabilmeli
!! kaçabilmeli herseyden,
Bırakmalı ardında yorgunluğun kasvetini...
Derin bir nefes almalı sonrası ...
Bırakmalı ardında yorgunluğun kasvetini...
Derin bir nefes almalı sonrası ...
Kuslar gibi özgür çırpmalı
icindekileri...
Gökyüzünün değisken havasına, yağmurun ıslaklığına, denizin sarhoşluğuna...
Gittiği yerin rengine,doğasına, kokusuna bürünmeli ruhu...
İyiki varım dercesine haykırmalı, sarılmalı bedeni düşsel güzelliklere...
Gökyüzünün değisken havasına, yağmurun ıslaklığına, denizin sarhoşluğuna...
Gittiği yerin rengine,doğasına, kokusuna bürünmeli ruhu...
İyiki varım dercesine haykırmalı, sarılmalı bedeni düşsel güzelliklere...
Herkes arada bir yapabilmeli !!! kaçabilmeli herseyden
!!!
Dinlemeli !! Dinlendirebilmeli ruhunu !!!!
Dinlemeli !! Dinlendirebilmeli ruhunu !!!!
Gönderen
Gülcan SEYRAN
yorum (1)
MECBURİ AYRILIKLAR
doğum - ölüm - ne kadar basıt okunuyor değilmi! eee tabı
doğuma yeni bir canlıya hos geldin deyip seviniyorsak!!! ölümü de bir o kadar
sakin karşılamak mıdır?? yok ölüm cok acı, sevdiğin bir insanı kaybettiğinde
yazıldıgı kadar basit söyleyemiyorsun, kabul edemiyorsun, itiraf edemiyorsun ki
ölümü, musalla tasindaki sevdigini son yolculuguna uğurlarken öptügünde orda
oldugunu hissetmek, yok itiraf edemiyorsun kaybettim diyemiyorsun, yazıldıgı
gibi...
-------------
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Gönderen
Gülcan SEYRAN
yorum (2)
Gerekli Malzemeler:
Hamuru için Gerekenler:
1 su bardağı beyaz un,
bir çay kaşığı tuz.
100 gram tereyağı,
5 adet yumurta,
Sos Malzemeleri:
200 gram çikolata,
50 gram katı margarin.
Kreması için Gerekenler:
Yarım litre süt (2,5 su bardağı) ,
1 kahve fincanı kakao ve un,
Yarım su bardağı şeker,
1 adet limon.
50 gram tereyağı,
Çikolatalı kremanın Hazırlanışı:
Önceden rendelenmiş olan 200 gram çikolata, benmari usulüyle ateşte iyice eritilir, eğer gerekirse 1 çorba kaşığı su koyulabilir (aşırı derecede cıvık duruma gelmemesine dikkat etmelisniz). Çikolata ateşten alınır ve bir süre soğuması için bekletilir. Sertleşmesini engellemek için buzdolabına koyarsanız daha iyi olur. Çikolata soğuduktan sonra, kap buzun ortasına oturtulur. Erimiş çikolataya 500 gr çok soğuk krema koyulur. Çırpma teliyle kabarıncaya dek hızlıca çırpılmalıdır, 1 kahve fincanı pudra şekeri elenerek koyulur. Hazır hale getirilen bu krema aşağıda anlatıldığı şekilde, hamurun içine koyulur.
Hamurun Hazırlanışı:
Tepsi iyice yağlanıp unlanarak fırına hazır hale getirilir. Bir orta boy tencereye 2,5 bardak su, tereyağı ve 1 çay kaşığı tuz ilave edilip ateşe koyulur. Su kaynadıktan sonra, ateşten alınır. Unun hepsi tencereye dökülür ve tahta kaşıkla hızlı bir biçimde karıştırılır. Tencere yeniden ateşe koyulur ve karışım pütürsüz bir hamur biçimine gelene dek hızlı bir biçimde karıştırılır. Hamur kıvamını alınca ateşten alınır ve soğuması için beklenir. Soğuduktan sonra yumurtalar da tek tek hamura koyularak yedirilir ve hamur yarım saat boyunca dinlendirilir. Dinlenen hamur, sıkma torbasına (veya geniş ağızlı pasta enjektörüne) elle bastırılarak torbanın üst kısmından yağlanmış tepsiye küçük yuvarlaklar şeklinde sıkılır. Hamurun hepsi sıkılınca, tepsi 190 derecede ısıtılmış fırına verilir ve börekler yirmi dakika boyunca pişirilir. Hamurlar güzelce kızardıktan sonra fırından alınır, tepsiden çıkarılarak soğuması için bekletilir. Hamura istediğiniz biçimleri (oval, çubuk) verebilirsiniz. Hamurlar pişme esnasında, kabarıp ilk şekillerini kaybedecekleri için tepsiye geniş aralıklarla koymak gerekir. Bu şekilde birbirine yapışmaları engellenir. Hamuru fırına verdikten sonra, zamanından önce fırının kapağı açılmamalıdır, eğer açarsanız hamur gevşer ve sonuç olarak kabarmaz. Hamurların üstü iyice sertleşip kızarınca fırından alınız. Bu hamurların en önemli özelliği, ortasının kremayla doldurulacak şekilde boş olmasıdır. Ortasındaki bu boşluk, fırında pişerken oluşur.
Kremanın Tarifi:
Süt ile bir parça limon kabuğu tencerede birlikte kaynatılır. Diğer bir tencerede tereyağı iyice eritilir. Ateşteki tencereye azar azar un koyularak tahta kaşıkla iyice karıştırılıp un yağa iyice yedirilir ve ateşten alınır. Sütle eritilmiş olan kakao ve şeker azar azar yağlı una katılarak karıştırmaya devam edilir. Kaynayan süt, içindeki limon kabuğu alındıktan sonra karışıma katılır ve karıştırmaya devam edilerek krema ateşin üzerine konur. Krema 5 dakika kadar karıştırılarak kaynatılır, sonra ateşten alınarak soğumaya bırakılır. Kakaolu krema soğuduktan sonra, pasta enjektörüne boşaltılır. Masanın üzerinde soğumaya bırakılan hamurların her birine yan tarafından birer delik açılır ve krema enjektörle deliklerden hamurların içine doldurulur. Hamurların içi kremayla olduğu gibi, krem şantiyle de doldurulabilir. Krem şantinin yapılışı: 1/2 kg çok taze kremanın üzerine pudraşeker dökülür, tahta kaşıkla dövülerek köpürtülür. Yalnız kremanın yağ haline gelmemesine dikkat edilmelidir. Hamurlara krem şanti doldurulacaksa, krem şantinin erimemesi için servis yapılmadan kısa süre önce, hamurlara doldurulmalıdır. Hamurların içini doldurmak için yumurtalı krema da kullanılabilir. Yumurtalı kremanın yapılışı: 1,5 tabaka jelatin soğuk suda ıslatılır. Porselen bir kapta 4 yumurtanın sarısı, 4 çorba kaşığı tozşekerle karıştırılır, kabarıp köpük haline gelinceye kadar iyice çırpılır. Porselen kap, içinde su kaynamakta olan bir tencerenin üzerine oturtulur (benmari usulü), krema kabarıncaya kadar karıştırılır ve kıvama gelince ateşten alınır. Soğuk suda ıslatılmış jelatin tabakası sudan çıkarılır, elle iyice sıkılır, küçük parçalara bölünerek kremanın içine atılır. Çırpma teliyle hızlı bir şekilde çırpılarak krema hamurların içine doldurulmaya hazır duruma getirilir. Hamurların içine çikolatalı krema da konulabilir.
Sosun Tarifi:
Çikolata rendelendikten sonra porselen veya cam bir kaba koyulur. Benmari usulü ile ateşte eritilir. Çikolata eridikten sonra parlak olması için 50 gram margarin eklenir. Margarin eridikten sonra, ateşten alınır. Erimiş çikolata, içi kremayla doldurulmuş hamurların üzerine sıcak bir biçimde dökülür. Hamurlar iyice çikolatayı emdikten sonra, soğuk olarak servis yapılır.
Gönderen
Gülcan SEYRAN
yorum (0)
HÜZNÜM KARISIR RÜZGARINA
SON BAHAR!!! ne kadar tuhaf değilmi?? başlangıç ve
son ancak bu denli zıtlık içinde kendisini yansıtır..
Bir zamanlar süsledikleri ağaçları hafif hafif başlayan rüzgarla terk etmeye hazırlıktır Son bahar... Hüznün sevincle, sevincin hüzünle dans ettiği müziktir SON Bahar...
Bir zamanlar süsledikleri ağaçları hafif hafif başlayan rüzgarla terk etmeye hazırlıktır Son bahar... Hüznün sevincle, sevincin hüzünle dans ettiği müziktir SON Bahar...
Sessiz sakin kalan caddelerin durakların ayak sesleriyle, yaprakların hışırtısıyla rüzgarın sesiyle canlandığı çınladığı sesdir Son Bahar...
Bulutların ara sıra kızgınlıklarıyla göz yaşı akıttığı ve toprağı sevindirdiği zaman dır Son bahar...
SON BAHAR!!! SARILMALARIN SARMALANMALARIN birbirine karısmaya başlamasının başlangıcıdır...
Evet!!! Yeşilin bu kadar insanı şaşırtan renk değişimi...ve arkasındaki gizem seyre değer doğrusu..